Televizyon karşısında fazla vakit geçiren biri değilim. Bununla övünmek için söylemiyorum başka zaman geçirebildiğim şeyler olduğundan belki de ona yönelmiyorumdur. Küçükken işler böyle değildi ama yatağa girerken ertesi sabah Şirinler’i izlemenin heyecanıyla uyurdum. Sabah 8 olduğunda alarma gerek kalmadan uyanırdım ahh şimdi de öyle uyanabilsem keşke 🙂
Zaman geçti büyüdük gerçeklere merhaba dedik. Sende iyi bir çocuk olursan şirinleri görebilirsinin yerini sende bunları yaparsan Lamborgini’ye binebilirsin almış. Dün baktığım dizilerin hepsinde denize sıfır villalar, lüks arabalar, çarpık ilişkiler. Tamda bizi anlatıyor değil mi. Her sabah erkenden kalkmak zorunda olan, işyerinde canımıza okunarak para kazanan bizlerin hayatına ne kadarda benziyor o programlardaki karakterler. Bana göre toplumsal yozlaşma böyle başlıyor. Belli kişilerin elinden çıkan hepsi birbirine benzeyen film senaryoları sunuluyor bizlere. “İyilik yap iyilik bulursun”, “ Komşun aç yatarken sen tok yatma” bu sözler pek günümüze uymuyor galiba. Yeni trend bencil ol, kolay yoldan köşeyi dön.
Geçenlerde ülkelerin kullandığı ilkokul fişleriyle ilgili örnekler verilmiş. Japonya’da “Yaşamak için üreteceksin”, İngiltere’de “Geçmişini bilmeyen geleceğini tayin edemez” , Almanya’da “Üretim ve yaşam disiplinle başlar”, Türkiye’de “ Ali ata bak” baka baka başaracağız inşallah 🙂
üzüm üzüme baka baka demişler ama inşallah bizim sonumuz da öyle olmaz (:
BeğenBeğen
inşallah 🙂
BeğenBeğen
Reblogged this on Barış Kahraman.
BeğenBeğen